ozanlarinyeri
  ASIK MAHSUNi SERiF
 

Babamin dedigi dogruysa ,anamin da dedigi dogruysa 1943 yilinin ocak 3'ünde Afsin'e bagli Berçenek köyünde dogmusum.Köyde ilkokul yokmus o zamanlar.Belli bir yasa gelen çocuklar Elbistanin Alembey Köyü'nde Haci Lütfi Efemdinin açtigi Hafiz Kuran kursuna gidermis.Yasim,ögrenim çagina geldiginde babamin istegi üzerine ben de Lütfi Efendinin medresesinde hafiz kursuna devam etmek üzere Alembey köyüne gittim,geldim...Bizim çevremizde kocaman bir yobaz bulutu döner.Haci Lütfi Efendi hiç çekinmeden,caninin istedigi sekilde,bilmedigimiz dillerle,bilmedigimiz isimlerle fetvalar verirdi durmadan.Arapçayi o zaman ögrendim.Simdi Arapça yazip okuyabiliyorum. Lütfi Efendinin medresesinde üç buçuk sayfada kaldim...

Derken köye egitmen,ardindan ögretmen verildi.Devam ettigim ilkokulu süresinde bitirdim.Gün oldu gönül bir seye takildi.O da su:Arada sirada Afsine,Elbistana subay kiyafetiyle dolasan genç çocuklar görürdüm.Bunlar assubay okulu ögrencileri idi.Çevrenin etkisiyle olacak,askerlige karsi büyük ilgim vardi.Tutturdum,ille ben de assubay olacagim,diye.Bu istegim yerine geldi.Ögrenim görmek,"subay olmak"için Mersin 3.Assubay Hazirlama Okuluna basladim.Bu arada sunu da belirteyim:Ben daha 10-12 yasinda önlüklü bir ilkokul ögrencisi iken dayimin kizi Emine ile nisanlanmistim,yine babamin ve akrabalarin istegiyle.1956 yilinda girdigim Mersin Assubay Hazirlama Okulunu 1959da iftiharla bitirdim.Ordonat Tekniker sinifina ayrilarak sinifina ayrilarak Ankaraya Ordonat Tekniker Okuluna geldim.Bu okul simdi benim yargilandigim okuldur;isin daha ilginç yani,bugün yargilandigim salon benim sinifimdi.Burada çok kisa süren bir egitim-ögretimden sonra Sivasa gönderildim.Ekreol Tepede bes ay stajerlik yaptim


1960'ta ihtilalde payimiz oldu.Cemal Babanin emrinde biz bir grup genç silahlandirildik.Diskapi bölgesi bize verildi.Yil 1960in kasimi oldu.Bugün yargilandigim eski okulumun meydaninda bana ilk Atatürk ödülü verildi.O günün hatirasi olarak.Günün Ordonat Daire Baskani Resat Ülgenalp in imzaladigi ve gözlerimi öperek verdigi kitabi hala saklarim.27 Mayisin verdigi ruhla olacak askerligi daha da sevmeye basladim.Basarilarim beni bir yere dogru hizla sürüklüyordu.Gün geçti ben de "HALKÇILIK" ruhu daha agir basmaya basladi.Bu arada dayimin kizi Emine ile evlenmistim.Bir kizimiz olmustu.Mutlu degildim ,anamin babamin karari ile zorla evlenmistim.Çok sürmedi bu.Imam nikahi ile evlendigim karimi bir mektupla bosadim


Gün geçti ben de "HALKÇILIK" ruhu daha agir basmaya basladi.Bu arada dayimin kizi Emine ile evlenmistim.Bir kizimiz olmustu.Mutlu degildim ,anamin babamin karari ile zorla evlenmistim.Çok sürmedi bu.Imam nikahi ile evlendigim karimi bir mektupla bosadim.Simdi bagimsizdim bir ölçüde.Halçilik ruhu beni baska yerlere sürüklemeye baslamisti.Sazi 1955-56 yillarinda okuldayken ögrenmeye baslamistim.Siirler yazmaga,türküler söylemeye basladim.Buda pek uzun sürmedi.Okulu terk etmek zorunda kaldim.Ve bugün hala terk ettigim okulun tazminatini ödüyorum.Yillar yillari kovaladi.Sazimla bas basa kaldim.Ankarada oturuyordum.Saz çalarak,siir yazarak kendimi yetistirmeye çalisiyordum.Serüven serüven üzerine geldi,geçti..Yil 1963 oldu."Doguda Kitlik Var"in yazari Halil Aytekineltanistik.Onun araciligi ile Fikret Otyami bulduk...Benim ilk gazeteci dostum Fikret Otyam oldu.Yardim etti bize.Hürriyet Gazetesinden Cüneyt Arcayüreke gönderdi.Basindan benim hakkimda ilk yazi Cüneyt Arcayürekin imzasi ile Hürriyette çikti.Bu dönem TIP'in kurulus yillarina rastliyordu.TIP yöneticileriyle iliski kurduk.Bize yalniz onlar sahip çikiyordu.Baska kimseyi tanimiyorduk,bizimle ilgilenen yoktu.


Bir Asiklar Dernegi kurmamiz gerekti.Nedeni de su idi.Türkiye de halk ozanalri sürekli ezilmislik,yoksulluk içinde yasamislardi.Bu durumdan tamamen olmasa da kurtulmalari gerekti.Örgütlenmeleri gerekiyordu.Biz bu gerekeni yaptik.Asiklar Dernegini kurduk.Sesimizi duyurmaya,çesitli yerlerde konserler vermeye çalistik.Bu çabalarimizda da basarili olduk.Dost Fikret Otyamin ve Gazeteciler Sendikasinin destegi ile konserler verdik.Zamanin turizm bakani Nurettin Ardiçogluna çiktik,yardim istedik.O zaman TRT dogrudan turizm bakanligina bagli idi.Radyodan N.Ardiçoglunun direktifi üzerine Asik Ihsani'ye Kul Ahmede ve bana söyleme izni verildi.Sendikanin destegi ve yardimiyla konserler verdik.Bunlarin en önemlisi Büyük Sinemada verdigimiz konserdi.Büyük ilgi toplamisti.Çabamiza destek oldu.Ondan sonra sesimizi yavas yavas duyurmaya basladik.Ve bu da uzun sürmedi sonunda...Önceleri ozanlarin seçildigi Türk Halk Ozanlari Derneginin basina avukatlar getirimeye basladi.Ilk kadersizligimiz bu oldu.Dagildik ondan sonra da...


Bana bir mücadele gerekiyordu.Kime ve neye karsi?Gün geçtikçe görerek,duyarak,sezinleyerek,okuyarak bunu daha iyi anlamaya basladim.Bütün benligimle kendimi saza verdim.Çaliyordum,söylüyordum ama çalismalarima bir yöntem vermem gerekiyordu.Geçmisteki ozanlari,yasayan ozanlari bir bir inceledim.Kendime yol gösterici,eylem kilavuzu olarak seçtigim Pir Sultan oldu.Ses olarak da etkilendigim Davut Sulari'dir.Toprak çocuguyuz,topraga karsi büyük bir özlemimiz vardir.Bunu da en iyi dile getiren Veysel Baba idi.Belirli bir derecede onun da etkisinde kaldim.Sulari'den etkilendigim sese,Asik Veysel mülayimligini kattim.Düsün felsefemi de yukarda belirttigim gibi Pir Sultandan aldim...Ve sunu anladim:O güne kadar halk ozanligi sürekli olarak istismar edilmisti.Halk siiri gelenegi gül,bülbül,çiçek,edebiyati ile uyutma perhizi olarak kullanilmisti.Ilk amacim bugüne kadar gelen bu kaliplari kirip,yikmak oldu.Olaylardan ve halk yasamindan aldigim gerçekleri konu olarak isledim..Ve bugüne kadar böyle geldik 


 
 
  Bugün 27 ziyaretçi (38 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol